‘’ÖNCE ÜRÜN YARATIP SONRA ARANAN MARKA OLDUK’’
Eğitim içi çaba sarf edeceğim
Kalifiye eleman sıkıntısı var mı? Maalesef her sektörde olduğu gibi bizde de var. İnegöl’ün Türkiye’nin diğer ilçelerine göre şöyle bi farklılığı var. İşsizliğin eksilerde olduğu nadir ilçelerden birisi İnegöl’dür. İnegöl toplamda 1 milyar dolar ihracatı olan bir ilçedir. İnegöl’ün 55 vilayetten daha fazla bir ihracar rakamı vardır. Hatta ihracat, ithalattan açık ara öndedir. İleriye dönük aklımdaki en büyük proje de, bu sektörün eğitimine yönelik olacak. Yani meslek okulları olacak. İyi yetişmiş, motive olmuş ve dünyayla rekabet edebilen ve edebilecek bir firmada çalışabilecek elemanların eğitimi için çaba sarf edeceğim.
Saloni Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Özbek, HT Bursa’ nın konuğu oldu. Türkiye’ de, hatta dünyada bulunmayab mekanizmalar ürettiklerini söyleyen Özbek, işe başlarken önce araştırdıklarını, sonra ürünü ortaya koyup, sonunda da aranan bir marka yaratmayı başardıklarını anlattı.
Mobilya sektörünün lider isimlerinden Saloni Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Özbek, zamanında reklam çalışmalarıyla alakalı çok amatörce davrandıklarını belirterek ‘’Bu tabii ki markamızı bir yerlere getirmek içindi’’ dedi. Özbek, HT Bursa’nın sorularını yanıtladı:
-Bize Haluk Özbek’i anlatır mısınız?
1974 Bursa/İnegöl doğumluyum, Her platformda da Bursalıyım diyorum. Çünkü atalarım ilk Bursa’ya göçmüşler, sonra İnegöl’e yerleşmişler. İlköğrenim ve ortaöğrenim İnegöl’ de geçti. Üniversiteyi ise Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’ nde okudum. Üniversitenin ilk yıllarından itibaren tek hayalim, kendi işimi yapmaktı. Çünkü kalabalık bir aileydik ve üzerimede aileme karşı bir sorumluluk hissiyatı vardı. Ama keşke dediğim bir konu da vardır. Kız kardeşlerim de keşke benim gibi okuyabilseydi. Çünkü onlar benden de zekidir tabiri caizse. Ama tabii o günkü maddi imkansızlıklardan dolayı sadece birkaç kardeş okuma fırsatı bulabildik. Tabi buna her zaman şükrediyorum. Allah’ a şükür ailemiz bizi okutabildi. Toplamda 8 kardeşiz. 5 kız ve 3 erkeğiz. Erkek kardeşlerimizle beraber şu anda aile şirketiyiz. En büyükleri benim.
Siyasete girmeyi düşünüyor musunuz?
Önümüzdeki 10 yıl içinde düşünmüyorum dersem daha doğru bir açıklama olur. Çünkü siyasete girecek olan iş adamının kafasının da rahat olması gerekir. Çünkü birkaç yöne ayrılmış bir zihnin, tek bir işe odaklanmasının zor olacağını düşünüyorum. Bir yandan da artık eskisi gibi kişilerin siyasete girmeye çok meraklı olmaması, ülkemizin normalleştiğinin bir kanıtıdır.
Saloni Mobilya’ yı ileride nerede görmek istiyorsunuz?
Bizim şöyle hedefimiz var. Ama hedef verirken de maddi hedeflerden bahsetmeyi sevmiyorum. Çünkü firmaların başa baş noktası dediğimiz durumları vardır. Çalışanın kapasitesine göre ciro elde etmek gibi… Bu sebeple bizim hedefimiz, bu sektörün kalıcı oyuncalarından olmaktır. Kalıcı olmak noktasında eğer çok büyümek gerekiyorsa bunu da yapacağız.
Yoğun bir iş hayatınız var, ailenize vakit ayırabiliyor musunuz?
Açıkçası bu konuda, çok vicdan azabı çektiğim bir durum yok. Çünkü onlara da işime de zaman ayırmaya çalışıyorum. Olabildiğince onlarla ilgileniyorum ve onlarla arkadaş gibi olmaya çalışıyorum.
MORALİMİ BOZMUYORUM
En sevdiğiniz yönünüz ne?
Özellikle şu yönümü çok seviyorum diyebileceğim bir yönüm yok. Kendimle barışık bir insanım. En kötü koşullarda bile moralimi bozmam.
ÇALIŞANLAR İÇİN PROJE
Çalışanlarınız ile ilgili bir sosyal sorumluluk projeniz de var diye biliyoruz.
Projeyi 2-3 yıl önce düşünmüştük. Sektörümüzde 30 binin üzerinde çalışan var. Çünkü mobilya işi, tam bir sanat işidir. O yüzden bu sektörde çalışan her birey, brer sanatçıdır. Bu yüzden o kişilerin biraz da olsa motive edilmesi lazım. Biraz daha kendini özel hissetmesi lazım. Bu sebeple bu işin hem sahiplerine yönelik hem de çalışanlarına yönelik projeler üretmemiz lazım. Örneğin biz Saloni olarak İnegöl’de yeni kurulan hayvan hakları derneğine üye oluyoruz ve oraya da ciddi bir fon ayıracağız. Geriye dönecek olursak, biz çalışanarımıza bundan 2-3 yıl önce ‘’Sizin için konut projesi yapmayı düşünüyoruz. Bu konuda arazi alımı olacak. O gün için şimdiden hazır olun’’ dedik.
NİHAİ TÜKETİCİ DÜRÜST SİZE KARŞILIK VERİYOR.
Peki Saloni’yi diğerlerinden ayıran özellikler nelerdir?
Biraz daha kaliteli ürünler yapmalıyız, biraz daha mutlaka ama mutlaka farklılaşmalıyız. Bu farklılaşmanın da ne olabiliceğini o gün bilmiyorduk tabii ki. ‘’Farklılaşalım’’ hedefiye yola çıktığımızda şunu gördük; Türkiye’ de mobilya sektöründe, mobilya ev kullanıcılarınıngelişen dünyayla beraber birçok şeyi artık bilmeleriydi. Yani teknoloji sahibi arabalara binmeleri, ona göre elektronik eşyalar kullanmaları vs. Mobilya sektöründe de aynı diğerleri gibi, farklı kullanım ve teknoloji özelliklerinin olabileceğini düşündük. Ben ona kafa yormaya başladım ve o zaman Türkiye’ de ve hatta dünyada bile olmayan ilginç mekanizmalı ürünler yapmaya başladık. Yani çok güzel ve şık mobilyalar ama bunların içinde kullanıcının tahmin edemeyeceği espirili ve ilginç mekanizmalar. Bunların arasında, mekanik konfor, yatak özelliği var. Bu özellikler ile beraber şükürler olsun firmamız ileriye gitmeye başladı. 2006 yılında öne çıkan ‘’Marka olmamız lazım’’ hedefi ile ilk showroom’ umuzu İnegöl’ de açtık ve perakendenin nefis bir şey olduğunu gördük. Nihai tüketicinin çok dürüst olduğunu ve sizin verdiğiniz her şeyin karşılağını fazlasıyla verdiğini gördük. Ve o gün dedik ki; biz Saloni’ yi Türkiye’de mantalite doğrultusunda mağazalaştıracağız ve markalaşmaya doğru götüreceğiz.
‘Büyümek istiyoruz çünkü kapasitemiz var’
Kaç mağaza var şu anda?
7 mağazamız var. Daha doğrusu 2 hafta önce 7 olduk. Son olarak Denizli’de açtık, Antalya’da da yer konusunda bir arayışımız var. Konya, Antep, Ankara. Büyümeyi düşünüyoruz. Çünkü bunu yapabilecek kapasitemiz var.